AKLIM KALBİMDE, MERKÜR YENGEÇTE
5 Temmuz-19 Temmuz tarihleri arasında Merkür Yengeç burcunda seyir edecek. 29 Haziran yengeç yeniayıyla birlikte, baskın olan yengeç temalarını deneyimleyerek, akıl iletişim, konuşma, yazma ve akılcı davranışlarımız ve zihnimizle de Yengeç gibi düşünüp, Yengeç gibi konuşacağız. Aklımız kalbimizde, kalbimiz on ikinci evde… Bilinç altı konularına çekileceğiz, iç sesimizi dinleyeceğiz, dünya işlerinden kopabileceğiz.
Merkür Yengeç seyrine geçmeden önce oldukça uzun süren (30 Nisan-05 Temmuz) Merkür İkizler seyrini özetlemek istiyorum öncelikle. Merkür, 88 Dünya gününe eşit yörüngesi ile Güneş Sistemindeki diğer gezegenlerden daha hızlı. 30 Nisan 2022 tarihinde İkizler burcuna geçen Merkür, retro hareket ettiği ve Boğa burcuna gerilediği, tekrar ileri harekete başladığı ve yine İkizler burcunda ilerlemeye devam ettiği için Yengeç burcuna geçmesi, 5 Temmuz tarihini buluyor. Bu zaman diliminde cep telefonumda oluşan sıkıntılarla karşılaştım ama her şeye rağmen, çözüm üreterek çalışmalarımı hızlandırdığım için süreci iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Sizler de umarım bu süreci etkili bir şekilde değerlendirdiniz. İkizler ve Boğa temalarının altını çizdik, sağlamlaştırdık, yarım işlerimizi tamamladık. Boğa burcunda dinlendik, güvenlik arayışımızı sağladık. İkizler seyriyle iletişim trafiğimiz arttı.
Yengeç su elementi ve öncü bir burç olduğu için, zihinsel olarak sezgiler ön planda olacak. Pek de mantıklı düşünmek istemeyeceğiz. Kalbimizin sesini dinleyeceğiz. Fikirlerimizi savunmada öncülük edebilecek enerjiler mevcut. Gölgesinde, kafamızı toplamakta zorlanabiliriz. En ufak bir uyaran karşısında, bu bir şarkı olur, bir parfüm kokusu olur, birinden duyduğumuz bir söz olur çağrışım yapar, yıllar öncesine gidebiliriz. Kolayca dağılabilir, ağlayabiliriz. Kararlarımızı alırken kalbimizin sesini dinlerken, mantığımızın sesi kısık çıkabilir. Kalbimiz kırılırsa, incinirsek, toparlanmak zor olabilir. Sık sık kapris yapabiliriz. Alınganlık gösterebilir ve benim dediğim, benim düşündüğüm en doğrusu diyerek, uzlaşmaya da yanaşmayabiliriz.
Anın haritasına baktığımızda her zamanki gibi ponçik açılar var. Gerilebileceğimiz ama geliştirebileceğimiz açılar da var.
Merkür Açıları
Merkür Ay (yaklaşan)
Merkür Mars (yaklaşan)
Merkür Satürn (uzaklaşan)
Merkür Neptün (uzaklaşan)
Yazımın başında yengeç burcunun çok baskın olduğunu söylemiştim. Yükselende de yengeç burcunu görmekteyiz. Güneş ve Merkür yengeç burcunda on ikinci evde seyirlerine devam ediyorlar. Bu ev karmanın evi, bilinçaltının evi, hastalıkların, gizli düşmanların evidir… Kimlik ve kişilik olarak pek de görünmek istemediğimiz, kabuğumuza çekilmeye gayet müsait bir alan. Yengeç temalarından bahsedecek olursak yine, aile, yuva, kökler ve vatan aklımıza gelmeli. Boğa kadar olmasa da güvenlik arayışımız bizim için çok önemli bir zaman dilimi. Zaman zaman kendimizi, ailemizi korumaya çalışırken bulabiliriz. Aklımız fikrimiz aile konularında olacak.
Merkürün yükselen yöneticisi Ay’a yaptığı yaklaşan kare açı ve Neptün ile arasındaki uzaklaşan kare açı nedeniyle duygularımız çalkantılı olurken ve kafamızın çok karışık olduğunu hissedeceğiz. Önümüz sisli, puslu, belirsizlikler çok fazla. Yanılmaya, hata yapmaya, kandırılmaya yatkınız. Ancak Merkürün Mars ile arasındaki yaklaşan sekstil açı zihnimizi toparlamada motivasyon gücü ve hayat enerjisi verirken, Satürn ile yaptığı uzaklaşan üçgen açı da günlük rutinlerimizi düzenlemede ve sorunlarımızı çözmede bize yardımcı olacak.
İletişimde Yengeç gibi düşünüp, hareket ettiğimiz için, duygusallığımız tavan yapabilir. Duygusal ilişkilerde artışlar ve çok fazla evlilik kararlarının alınabileceği bir dönem. Mantığımızı pek dinlemediğimiz için, alacağımız duygusal ve acele kararlar nedeniyle hayal kırıklığına uğrayabiliriz!
Yengeç aynı zamanda yemek yapmayı ve yemek yemeyi çok sever. Kalbimize giden yol, mideden geçiyor. Aklımız sürekli yemekte, yeni tarifler, yeni tatlar denemekte olabilir. Sevdiklerimizi, ailemizi, arkadaşlarımızı evimize davet edip, güzel sofralar hazırlayabiliriz. Ama tatilde, göbeğimizi içeri çekerek fotoğraf çektirmek zorunda kalmayalım!
Kabuğumuza çekilmeden, fazla kilo olmadan, hayatın tadını çıkarttığımız bir süreç olmasını diliyorum, farkındalıkla…
Yasemin YILDIZ