MARS TERAZİ BURCUNDA
07 Ağustos – 22 Eylül 2025
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!
Atatürk
07 Ağustos 2025 tarihi itibariyle hayat enerjimizi, mücadele etme gücümüzü, motivasyonumuzu temsil eden Mars Terazi burcunda. 22 Eylül 2025 tarihine kadar burada.
İnsanın hayatta kalması için nasıl mücadele ettiğini, nasıl hareket ettiğini, fiziksel enerjisini nasıl kullandığını, kendisini nasıl yansıttığını gösteren Mars, kadın ve erkekte erkeksi dürtüye işaret eder. Eril yanımızdır. Cinselliğimizi nasıl ortaya koyduğumuzu gösterir. Erkek haritalarında özellikle bir kadını nasıl baştan çıkaracağını anlatır. Marsın yapıcı özellikleri olarak cesaret, maceracılık, öncülük, bağımsızlık, rekabetçilik, ikna edicilik ve girişimcilik sayılabilir. Gölge yanlarında ise saldırganlık, kabalık, dürtüsellik, sabırsızlık ve düşüncesizlik vardır. Mundane astrolojide askeri güçleri, orduyu, sivil savunmayı, metalleri ve enerji kaynaklarını temsil eder.
Mars’ın Terazi seyahati ise eylemlerin ve motivasyonların diplomasi, denge ve ilişkiler üzerinden şekillendiği bir dönemi işaret eder. Bu süreçte insanlar daha çok iş birliği yaparak, uzlaşarak ve estetik bir tutumla harekete geçme eğiliminde olabilir. Doğrudan çatışmaktan çok, stratejik ve barışçıl yollar tercih edilir. Ancak kararsızlık, pasif-agresif davranışlar ya da başkalarını memnun etme uğruna kendi isteklerini bastırma riski bulundurur. Sanat, hukuk, ilişkiler ve ortaklıklarla ilgili konularda harekete geçmek için uygun zamanlar olabilir. Ancak dengeyi bozan her şey mücadele alanına dönüşebilir.
ÖNEMLİ TARİHLER
09 Ağustos tarihinde kesinleşen Mars ile Satürn ve Neptün karşıtlığı kolektif ve bireysel düzeyde harekete geçme isteği ile engeller, belirsizlikler ve idealler arasındaki çatışmaları gündeme getirebilir. Bastırılmış arzularımızı, sınırlarımızı ve hayallerimizin gerçeklikle çatışması görünür olabilir. Açının etkili olacağı birkaç gün tepkisel davranmak yerine stratejik ve bilinçli hareket etmek önemli olabilir. Gerçekçi olmayan beklentilerden uzak durmak, kendini yıpratmak yerine yönünü netleştirip enerjiyi yapılandırmak uzun vadede kazandırabilir. Enerjimizin ve bağışıklığımızın düşebileceği bu günlerde yaratıcı, sezgisel veya ruhsal çalışmalar yapabiliriz.
Aynı zamanda gökyüzünde Mars-Uranüs-Plüton arasında nadir görülen bir hava üçgeni oluşuyor. Zihinsel, sosyal ve toplumsal alanlarda güçlü bir hareketlilik getiriyor. Bu dönemde düşünceler hız kazanabilir, ani farkındalıklarla yeni kararlar alınabilir. İletişim, iş birlikleri ve teknolojiyle ilgili konularda cesur ve dönüştürücü adımlar atılabilir. Fikirlerin eyleme dönüşmesi kolaylaşırken, bireysel olduğu kadar kolektif düzeyde de değişim rüzgarları esebilir.
14 Ağustos tarihinde Merkür ile Mars arasında 60 derecelik açı kesinleşiyor. Düşünce ile eylemin ahenk içinde çalıştığı, ikna kabiliyetinin ve yaratıcı ifadenin güçlendiği bir süreç olabilir. Fikirlerin net ve cesur bir şekilde ortaya konmasına, sözcüklerin etkili biçimde kullanılmasına olanak tanıyabilir. Karar alma süreçleri hızlanırken, iletişimde kararlılık, harekette zarafet ön plandadır. Sanatsal faaliyetler, sahneyle ilgili veya topluluk önünde konuşma gerektiren konularda özgüvenle adım atmak için kullanılabilir.
05 Eylül tarihinde Mars-Jüpiter karesi kesinleşiyor. Duygusal tepkilerle büyüyen abartı, taşma ve kontrolsüzlüğe işaret erebilir. Duygusal ve savunmacı tepkiler vermeye neden olabilir. Mars eylem ister, Jüpiter ise büyütür. Dolayısı ile fazla risk alma, abartılı tepkiler ve tahammülsüzlük getirebilir. Aşırıcı korumacı davranışlara ve ailevi çatışmalara girmemekte fayda var!
17 Eylül tarihinde Mars-Kiron karşıtlığı kesinleşiyor. İlişkilerdeki yaralara, özgüven eksikliklerine ve bastırılmış öfkeye neden olabilir. Özellikle ilişkilerde çatışma yaşanan anlarda eski yaralar tetiklenebilir. Bir yandan harekete geçmek, hakkını savunmak isterken, diğer yandan geçmişten gelen kırgınlıklar, reddedilme korkusu ya da yetersizlik hissiyle hareket edebiliriz. Mars Terazi diplomasiyi ister, Kiron Koç ise kişisel cesareti sorgular. Bu da “kendim için mi savaşmalıyım, yoksa uyum için mi geri çekilmeliyim?” ikilemini doğurur. Dolayısı ile bu süreci kişisel gücümüzü keşfetmek, sınır koymak ve ilişkilerde sağlıklı bir duruş sergilemek için kullanabiliriz. Kendi ihtiyaçlarımızı bastırmadan ifade edebilmek bu sürecin anahtarı olabilir.
Farkındalıkla
Yase